بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

ٱللَّهُ ٱلَّذِي خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضَ وَأَنزَلَ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مَآءٗ فَأَخۡرَجَ بِهِۦ مِنَ ٱلثَّمَرَٰتِ رِزۡقٗا لَّكُمۡۖ وَسَخَّرَ لَكُمُ ٱلۡفُلۡكَ لِتَجۡرِيَ فِي ٱلۡبَحۡرِ بِأَمۡرِهِۦۖ وَسَخَّرَ لَكُمُ ٱلۡأَنۡهَٰرَ ٣٢

Allah öyle bir İlahdır ki gökleri ve yeri yarattı ve yukarıdan bir su indirdi de onunla size rızk için türlü semereler çıkardı ve emriyle denizde cereyan etmek için size gemileri muhassar kıldı, size nehirleri de muhassar kıldı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَسَخَّرَ لَكُمُ ٱلشَّمۡسَ وَٱلۡقَمَرَ دَآئِبَيۡنِۖ وَسَخَّرَ لَكُمُ ٱلَّيۡلَ وَٱلنَّهَارَ ٣٣

Ve sizin için birbiri ardınca şems-ü kameri muhassar kıldı, yine sizin için leyl-ü neharı verdi öyle ki Allah’ın nimetini saysanız onu bitiremezsiniz, her halde insan, çok zâlim, çok nankör.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَءَاتَىٰكُم مِّن كُلِّ مَا سَأَلۡتُمُوهُۚ وَإِن تَعُدُّواْ نِعۡمَتَ ٱللَّهِ لَا تُحۡصُوهَآۗ إِنَّ ٱلۡإِنسَٰنَ لَظَلُومٞ كَفَّارٞ ٣٤

Ve sizin için birbiri ardınca şems-ü kameri muhassar kıldı, yine sizin için leyl-ü neharı verdi öyle ki Allah’ın nimetini saysanız onu bitiremezsiniz, her halde insan, çok zâlim, çok nankör.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَإِذۡ قَالَ إِبۡرَٰهِيمُ رَبِّ ٱجۡعَلۡ هَٰذَا ٱلۡبَلَدَ ءَامِنٗا وَٱجۡنُبۡنِي وَبَنِيَّ أَن نَّعۡبُدَ ٱلۡأَصۡنَامَ ٣٥

Bir de İbrahim’in dediği vakti an: Rabbim! Bu beldeyi emin kıl, beni ve oğullarımı putlara uzak bulundur.

– Elmalılı Hamdi Yazır

رَبِّ إِنَّهُنَّ أَضۡلَلۡنَ كَثِيرٗا مِّنَ ٱلنَّاسِۖ فَمَن تَبِعَنِي فَإِنَّهُۥ مِنِّيۖ وَمَنۡ عَصَانِي فَإِنَّكَ غَفُورٞ رَّحِيمٞ ٣٦

Rabbim! Çünkü onlar insanlardan bir çoğunu şaşırtırlar, bundan böyle izimce gelirse işte o bendendir, kim de bana isyan ederse artık sen Gafursun, Rahimsin.

– Elmalılı Hamdi Yazır

رَّبَّنَآ إِنِّيٓ أَسۡكَنتُ مِن ذُرِّيَّتِي بِوَادٍ غَيۡرِ ذِي زَرۡعٍ عِندَ بَيۡتِكَ ٱلۡمُحَرَّمِ رَبَّنَا لِيُقِيمُواْ ٱلصَّلَوٰةَ فَٱجۡعَلۡ أَفۡـِٔدَةٗ مِّنَ ٱلنَّاسِ تَهۡوِيٓ إِلَيۡهِمۡ وَٱرۡزُقۡهُم مِّنَ ٱلثَّمَرَٰتِ لَعَلَّهُمۡ يَشۡكُرُونَ ٣٧

Ya Rabbenâ! Ben, zürriyyetimden bazısını senin beyti muharreminin yanında, ekin bitmez bir vâdide iskân ettim, yaRabbenâ! namazı ikame etsinler diye, bundan böyle insanlardan bir takım gönülleri onlara doğru akıt, ve onları hasılâttan merzuk buyur, gerek ki şükrederler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

رَبَّنَآ إِنَّكَ تَعۡلَمُ مَا نُخۡفِي وَمَا نُعۡلِنُۗ وَمَا يَخۡفَىٰ عَلَى ٱللَّهِ مِن شَيۡءٖ فِي ٱلۡأَرۡضِ وَلَا فِي ٱلسَّمَآءِ ٣٨

Ya Rabbenâ! biz ne gizliyoruz ve ne ilân ediyoruz her halde sen bilirsin, ve ne yerde, ne gökte hiç bir şey Allah’a karşı gizli kalmaz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

ٱلۡحَمۡدُ لِلَّهِ ٱلَّذِي وَهَبَ لِي عَلَى ٱلۡكِبَرِ إِسۡمَٰعِيلَ وَإِسۡحَٰقَۚ إِنَّ رَبِّي لَسَمِيعُ ٱلدُّعَآءِ ٣٩

Hamd O Allah’a ki bana ihtiyarlık halimde İsmail ve İshak’ı ihsan buyurdu, şüphe yok ki Rabbim her halde duayı işitiyor.

– Elmalılı Hamdi Yazır

رَبِّ ٱجۡعَلۡنِي مُقِيمَ ٱلصَّلَوٰةِ وَمِن ذُرِّيَّتِيۚ رَبَّنَا وَتَقَبَّلۡ دُعَآءِ ٤٠

Rabbim! Beni namaza müdavim kıl, zürriyyetimden de, Ya Rabbenâ! hem duâmı kabul buyur.

– Elmalılı Hamdi Yazır

رَبَّنَا ٱغۡفِرۡ لِي وَلِوَٰلِدَيَّ وَلِلۡمُؤۡمِنِينَ يَوۡمَ يَقُومُ ٱلۡحِسَابُ ٤١

Ya Rabbenâ! mağrifet buyur bana ve anama babama ve bütün mü'minlere, hesap başa dikileceği gün.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَلَا تَحۡسَبَنَّ ٱللَّهَ غَٰفِلًا عَمَّا يَعۡمَلُ ٱلظَّٰلِمُونَۚ إِنَّمَا يُؤَخِّرُهُمۡ لِيَوۡمٖ تَشۡخَصُ فِيهِ ٱلۡأَبۡصَٰرُ ٤٢

Bunları an ve sakın Allah’ı zalimlerin yaptıklarından gafil sanma, onları O, ancak öyle bir güne tehir eder ki o gün gözler belerir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu